burma akıntı ne demek?
- Akış çizgisi akıntı eksenine koşut kalmayan akıntı.
- Turbulent flow.
- Turbulente Strömung
- Courant turbulent
burma
- Burmak işi.
- Sarığıburma tatlısının bir adı.
- Burularak yapılmış bilezik.
- Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış
- Hadım etme, iğdiş etme.
- Musluk.
- Eğrilmek için bükülmüş yün.
- Yaşken burularak kurutulan ot.
- (halk ağzında) kuru incir.
- Twisting.
burma kadayıf
- Shredded wheat dessert with pistachio filling
akıntı
- Akma işi.
- Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan
- Eğiklik, eğim, meyil.
- Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı.
- Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum.
- Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması
- Bir sıvı cismin mütemadiyen hareketi, akış.
- Stream
- Flow.
- Current.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
burmaburma kadayıfBurma kutsal kedisiburma madenden gerdanlıkburma teraziburmaçburmakburmalıburmalı ekmekburmalı sütunburbur marigoldburabura buraburacıktaakıntıakıntı ağıakıntı akımakıntı bilimiakıntı çağanozuakıntı çapasıakıntı ıraklık açısıakıntı ile gitmekakıntı ile yüzmekakıntı miktarıakıntanakınakın akınakın bölgesiakın edenakın etmek