buracıkta ne demek?
- Çok yakın bir yerde
Ben şimdi buracıkta tarağımı düşürmüşüm, gördünüz mü?
O. C. Kaygılı In this small place.
bura
- Bu yer
- Bu yer, burası.
- (Bak: Bevr)
British Urban Regeneration Association.
Vi : to ask.
Chadic language spoken south of Lake Chad.
This place.
This spot.
bura bura
- Büke büke, kıvırarak, burarak.