burmaç ne demek?
- Üzeri burma biçiminde yivli ufak çivi.
- Screw.
- Schraube
- Vis
burma
- Burmak işi.
- Sarığıburma tatlısının bir adı.
- Burularak yapılmış bilezik.
- Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış
- Hadım etme, iğdiş etme.
- Musluk.
- Eğrilmek için bükülmüş yün.
- Yaşken burularak kurutulan ot.
- (halk ağzında) kuru incir.
- Twisting.
burma akıntı
- Akış çizgisi akıntı eksenine koşut kalmayan akıntı.
- Turbulent flow.
- Turbulente Strömung
- Courant turbulent