ortalık sütliman olmak ne demek?
- Sakinleşmek, durulmak: Tam ortalık sütliman oldu derken, şimdi de bu mektup çıkmıştı karşıma. -A. Ümit.
ortalık
- Bulunulan yer, çevre
- İçinde bulunulan, yaşanılan ev, oda vb. yer
- Yeryüzünün görünen bölümü, çevre, etraf
- Soyut anlamda, yaşanan ortam
- One's immediate surroundings.
- The world around.
- Surroundings.
- The area around one.
ortalık ağarmak
- Sabah olmaya başlamak.
- Sabah olmaya başlamak: Bu akşamki gerçek, ortalık ağarmadan tersine döner. -F. R. Atay.
- To break.
sütliman
- Durgun, sakin.
- Gürültüsüz, olaysız.
- Very still and silent.
- Like a millpond.
- Dead calm.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.