ortalık düzelmek ne demek?
- Karışıklık yok olmak, tedirginlik kalmamak.
- Toplum içindeki karışıklık yok olmak, tedirginlik kalmamak, maddi durum düzelmek: Ben de ödünç para bulsam hiç düşünmeden alırım. Ortalık elbet düzelir, öderim. -M. Ş. Esendal.
ortalık
- Bulunulan yer, çevre
- İçinde bulunulan, yaşanılan ev, oda vb. yer
- Yeryüzünün görünen bölümü, çevre, etraf
- Soyut anlamda, yaşanan ortam
One's immediate surroundings.
The world around.
Surroundings.
The area around one.
ortalık ağarmak
- Sabah olmaya başlamak.
- Sabah olmaya başlamak: Bu akşamki gerçek, ortalık ağarmadan tersine döner. -F. R. Atay.
To break.
düzelmek
- Düz duruma gelmek, düzleşmek.
- Kötü, bozulmuş bir durumdayken düzenli duruma gelmek.
- Soğuk ve yağış azalmak.
- Hasta iyileşmek
Improve.
Get better.
Recover.
Do better.
Mend.
Ameliorate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
ortalıkortalık ağarmakortalık kararmakortalık karışmakortalık sütliman olmakortalık yatışmakortalıkçıortalıkı birbirine katmakortalıktaortalıkta bırakmakortalıortalığı birbirine katmakortalığı götürmekortalığı gürültüye boğmakortalığı gürültüye vermekdüzelmekdüzelmedüzelmemekdüzelmemişdüzelmeyendüzeldüzelebilirdüzelemedüzelendüzeliyor olmakdüzedüze çıkmakdüze inmekdüzebandüzeç