ortalıkta ne demek?
- Göz önünde, meydanda
Demek ortalıkta geziyor, bir tarafa çekilmemiş, uyumamış.
R. H. Karay - In view.
- In sight.
göz
- Görme organı.
- Bazı deyimlerde, görme ve bakma.
- İyi veya kötü nitelikler, tutkular, duygular anlatan bakış.
- Bakış, görüş.
- Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak
- Delik, boşluk
- Çekmece.
- Terazi kefesi.
- Bk. ada.
- Kartlar üzerinde açılan ve içerisine mikrofilm parçası geçirilen delik.
ortalıkta bırakmak
- Leave about.
ortalıkta dolaşan
- In the air.