düze çıkmak ne demek?
- Sıkıntılı bir durumdan kurtulmak.
- To weather a crisis.
düze
- Türevsel denklemin en yüksek türevi.
- Doz
- Kimyasal hız denklemlerinde derişiklik çarpanları sayısı.
- Dose.
- Order.
- Ordre
düze inmek
- Eşkıyalıktan vazgeçmek.
- To give up brigandage.
çıkmak
- İçeriden dışarıya varmak, gitmek
- Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek
- Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak
- Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek
- Süresi dolduğunda ayrılmak.
- Yapılmak, yürümek.
- Yetişecek ölçüde olmak.
- Eksilmek.
- Exit.
- Point.