davete icabet etmek ne demek?

  1. Çağrılı olduğu yere gitmek.

    Fakat kâbus içinde bunalmış bir kimse gibi bir türlü bu davete icabet edemez.

    Y. K. Karaosmanoğlu
  2. (en)Accept the invitation

davete icabet etmeme

  1. Bk. çağrıya uymama

davet

  1. Çağrı, çağırma.
  2. Yemekli toplantı
  3. Bk. çağrı
  4. Çağırı. îcâba ~ önermeye çağırı.
  5. Çağırma. Ziyafet. Dua. (Osmanlıca'da yazılışı: da'vet)
  6. Bk. anımsama
  7. (en)Invitation.
  8. (en)Party.
  9. (en)Call.
  10. (en)Entertainment.

icabet

  1. Bir çağrıyı yerine getirme, bir çağrıya gitme.
  2. Bir buyruk veya isteğe uyma, kabul etme, razı olma.
  3. Herhangi bir olaya,toplantıya vs. katılmak,teşrif etmek
  4. 1. kabul etme, kabul edilme. 2. razı olma, uyma.
  5. (en)Acceptance attendance.
  6. (en)According to a request.

etmek

  1. Bir işi yapmak
  2. Bir durumu ortaya çıkarmak.
  3. "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
  4. Bulmak, erişmek
  5. Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
  6. Herhangi bir değerde olmak
  7. Vermek.
  8. Eşit değer kazanmak.
  9. (en)Step.
  10. (en)Say.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

davete icabet etmemedavetdavet edici bakışdavet edilmemişdavet etmekdavet hakkıdavedavenportDavenport boyasıdavenport diagramıdaverdavdavadava açılması zorunluğu ilkesidava açmadava açmada özerklikicabeticabet etmeicabet etmekicabetgahicabeicabei duaicabicab ı halicabaticaicaa
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın