dava açma ne demek?
- Bir uyuşmazlığın çözümlenmesi, bir hakkın tanınması, korunması, elde edilmesi için dilekçe ile yargılığa başvurma.
- Confestation.
- Cause
dava açmada özerklik
- Kovuşturulması kişisel yakınmaya bağlı suçlarda, ilgilinin başvurmasıyle başlayan suçun kovuşturulması için, kamu yararı gözetilerek C. Savcısına, kamu davası açmada tanınan yetki.
- Principe d'opportunité de poursuite
dava açmak
- Sue, bring an action against, file a claim, take action, press a charge, enter an action, go to law, make a plea, present a case, prosecute, call, claim, commence, complain, indict, litigate, plead, prefer charges, proceed, process.
açma
- Orman içinde ağaç kesme veya yakma yoluyla tarıma elverişli bir duruma getirilen arazi.
- Bir çeşit susamsız, kalınca, yağlı çörek.
- Açmak işi.
- Girecek veya çıkacak yer.
- Yerde kapalı güreşen güreşçiyi, güç kullanarak oyun uygulanabilir duruma getirme.
- Bk. ağartma
- Ses düğmesi yardımıyla sesin gürlüğünü artırma. Kısmanın karşıtı.
- Menfez.
- Decompression.
- Opening.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
dava açmada özerklikdava açmakdava açılması zorunluğu ilkesidava adamıdava aktarımıdavadava dışı olandava edilebilirdava ehliyetsizliğidava etmekdavaçmaaçma banyosuaçma düğmesiaçma kapamaaçma kapama belirteciaçma sırrını dostuna, dostunun dostu vardır o da söyler dostunaaçmacıaçmacılıkaçmakaçmalıkaçaç acınaaç açaç aç ile yatınca arada dilenci doğaraç açık kalmak