icabet etmek ne demek?
- Çağrı üzerine gitmek.
- Bir buyruğa, bir isteğe uygun olarak davranmak.
- To accept.
- To accede.
çağrı
- Çağrı cihazı.
- Birinin bir yere gelmesini isteme, davet
- Cihazı.
- Anonim şirket gibi sermaye şirketlerinde ortakların, ödenmemiş sermayeyi tamamlamaya davet edilmeleri.
- Yargılama, duruşma, soruşturma ile ilgili bir işlem dolayısıyle, bir kişi ya da kişilerin yargıç ve savcı önüne gelmelerini isteme.
- 1. çakır gözlü. 2. mavi hareli göz. çağrı bey (990-1060). büyük selçuklu devleti hükümdarı tuğrul beyin kardeşi. çağrı bey müslüman olduğunda davud ismini aldı. kardeşi tuğrul ise muhammed ismini almıştır.
- Ünvan.
- Calls.
- Invitation.
- Citation.
icabet etme
- uyma
icabet
- Bir çağrıyı yerine getirme, bir çağrıya gitme.
- Bir buyruk veya isteğe uyma, kabul etme, razı olma.
- Herhangi bir olaya,toplantıya vs. katılmak,teşrif etmek
- 1. kabul etme, kabul edilme. 2. razı olma, uyma.
- Acceptance attendance.
- According to a request.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.