icab ı hal ne demek?
- Bk. hâlin icâbı.
halin icabı
- Durumun gereği, durumun isteri.
icab
- Önerme, öneri.
- Davet: önermeye çağırı ,~ yapmak, ~ da bulunmak: önermek
- Ister
- 1. lazım gelme, gerçek. 2. bir sözleşme için ilk söylenen söz. 3. olumlama, olumlu hale gelme.
- Lazım. Gerekli. Lüzum. Sebeb olmak.
- Şaşırtmak. Hayran etmek. Hayrete düşürmek. (Osmanlıca'da yazılışı: i'cab)
icabat
- İcablar. Gerekenler. Lüzum edenler.
ı
- İzolösin amino asit.
- Hipoksantin.
- İyot.
- İnozin.
- İyonik kuvvet.
- Elektrik akımı.
- İyodun simgesi.
- Eylemsizlik momenti.
- İyonik şiddet.
- I-, iyodür iyonunun simgesi. (II)
hal
- Bir şeyin içinde bulunduğu şartları veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet
- Davranış, tutum, tavır
- Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman
- Güç, kuvvet, takat.
- Kötü durum, sıkıntı, dert.
- Durum.
- Çözme, çözülme.
- Eritme.
- Karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma.
- Sebze, meyve, bakliyat vb.nin satıldığı yer.