yarar sağlamak ne demek?
- Gain advantage from, pay dividends, utilize.
yarar
- Bir şeyden elde edilen sonuç, fayda.
- Bir işten elde edilen iyi sonuç.
- Çıkar.
- Yarayan, elverişli, uygun.
- Nef, nefi.
- Account.
- Avail.
- Benefit.
- Convenience.
- Efficacy.
yarar yitimi
- Disadvantage.
sağlamak
- Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek
- Elde etmek, sahip olmak
- Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak.
- Öndeki aracın sağından ilerleyerek önüne geçmek.
- Tekeffül etmek.
- Ensure.
- Supply.
- Find.
- Accommodate.
- Accommodate smb.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yararyarar yitimiyararak açmakyararcıyararcı tarihçilikyararcı tasarlamayararcılyararcıl kimseyararcılıkyarareryarayara açmakyara ağzını açık tutan aletyara almakyara bandısağlamaksağlamasağlama almaksağlama bağlamaksağlama bölümüsağlama damgasısağlamsağlam açınınıksağlam adımlarla ilerlemeksağlam alacaklısağlam ayakkabı değilsağlasağlak