yarar ne demek?
- Bir şeyden elde edilen sonuç, fayda.
- Bir işten elde edilen iyi sonuç.
- Çıkar.
- Yarayan, elverişli, uygun.
- Nef, nefi.
- Account.
- Avail.
- Benefit.
- Convenience.
- Efficacy.
- Gain.
- Grist to the mill.
- Stead.
- Utility.
- Expediency.
- Interest.
- Point.
- Profit.
- Service.
- Useful.
- Serviceable.
- Behoof.
- Serviceableness.
- Advantage.
yarar sağlamak
- Gain advantage from, pay dividends, utilize.
yarar yitimi
- Disadvantage.