sağlama bağlamak ne demek?
- Secure, make sure, anchor, clinch.
sağlama
- Sağlamak işi.
- Bir problemin çözümü veya bir hesabın doğruluğunu denetlemek için yapılan kontrol işlemi, mizan.
- Tekeffül.
- Checking.
- Providing.
- Provision.
- Supply.
- Accommodation.
- Proof.
- Enlistment.
sağlama almak
- Secure, make sure, assure, ensure, play it safe, underwrite, batten, entrench, insure, intrench, skid.
bağlamak
- Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak.
- Düğümlemek.
- Yara ilaç koyup bezle sarmak.
- Denk yapmak, paket yapmak.
- Oluşmak, tutmak, meydana gelmek
- Bir iş veya kimse için ayırmak, tahsis etmek.
- Anlaşma yapmak.
- Uyulması zorunlu olmak
- Ilzâm etmek, borçlandırmak.
- Fixate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sağlamasağlama almaksağlama bölümüsağlama damgasısağlama dizisisağlama dosyasısağlama günüsağlama ikilisağlama kuralısağlama sayısısağlamsağlam açınınıksağlam adımlarla ilerlemeksağlam alacaklısağlam ayakkabı değilbağlamakbağlamabağlama açınığıbağlama ağızlığıbağlama barınağıbağlama bileziğibağlambağlam değiştirmesibağlam duyarsızbağlam erkesibağlam kaydıbağlabağlaçbağlaç asıntısıbağlaç deyimibağlaç görevi gören kip