sağlak ne demek?
- Çembersel ucaylı bir enine dalganın ilerleme yönleci ile açısal devinirlik yönlecinin aynı yönde olması.
- Çembersel ucaylı bir enine dalganın ilerleme yönleci ile açısal devinirlik yönlecinin aynı yönde olması.
Right handed.
Rechtsgängig
Droitier
sağla
[sağlamak] provide, ensure, supply, find, accommodate, accommodate smb.
With, maintain, make, arm, assure, carry, cater, cater for, come in, derive, extract, fend for, fix, fix up, furnish, get out of, implement, keep, lay in, lay on, obtain, procure.
sağlam
- Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz
- Zarar görmemiş, bozulmamış.
- Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli
- Güvenilir, emin
- Gerçek, inanılır bir temeli olan
- (sa'ğlam) Her hâlde, muhakkak
- Mutlaka, muhakkak, herhalde.
- Güvenilirlik.
- Gerçek, inanılır.
- Doğru, gerçek, sahih