yara almak ne demek?
- Yaralanmak
Beyzade sağ salim kurtulacak ama İbiş ağır bir yara alacaktı.
T. Buğra - Itibar kaybetmek
Get hurt
Receive wound
yaralanmak
- Yaralama işi yapılmak
- Gücenmek, incinmek, kırılmak
Fall.
To be wounded.
To be injured.
Wing.
Bruise.
yara açmak
- Vücutta ya da bir şeyin yüzünde yara oluşmasına neden olmak.
- Mec. büyük üzüntü vermek.
Slash.
yara ağzını açık tutan alet
Retractor.
almak
- Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak
- Bir şeyi veya kimseyi bulunduğu yerden ayırmak.
- Birlikte götürmek.
- Satın almak
- Ele geçirmek, fethetmek
- İçine sığmak.
- Kabul etmek.
- Kendine ulaştırılmak, iletilmek.
- Bk. çevirmek
Take.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
yara açmakyara ağzını açık tutan aletyara bandıyara bandı yapıştırmakyara bereyarayara dörttebirlikler genişliğiyara etrafındaki şişlikyara hormonlarıyara hormonuyaryar beni ansın bir koz ile, o da çürük çıksınyar dan atmakyar olmakyar yar yalvarmakalmakalmaalma alı, sat yağızı, bin doruya, besle kırıalma ayarlarıalma durumualma hatası