sıkı bağlamak ne demek?
- Make fast.
- Frap.
make
- Elde etmek
- Kazanmak
- Varmak
- Ilişki kurmak
- (yol)almak
- Zorlamak, mecbur etmek, yaptırmak
- Anlamak, anlam çıkarmak
- Etmek, tutmak
- Yetişmek
- Yapmak
sıkı bağlantı
- Hücreler arası alanın kapanacak biçimde birbirleriyle kaynaşması, örtü ve bez epitelini oluşturan hücrelerin üst yüzeylerine yakın olarak hücreleri kuşak veya halka biçiminde sarılmasıyla oluşan hücre bağlantı türü, zonula okludens. Komşu hücrelerin dış zarları düğmecik biçiminde yer yer birbirleriyle birleşerek yüzeyden hücre içerisine geçişler engellenir.
- Zonula occludens.
sıkı bağlı
- Tightly coupled
bağlamak
- Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak.
- Düğümlemek.
- Yara ilaç koyup bezle sarmak.
- Denk yapmak, paket yapmak.
- Oluşmak, tutmak, meydana gelmek
- Bir iş veya kimse için ayırmak, tahsis etmek.
- Anlaşma yapmak.
- Uyulması zorunlu olmak
- Ilzâm etmek, borçlandırmak.
- Fixate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sıkı bağlantısıkı bağlısıkı bağ dokusıkı basmaksıkısıkı ağızlısıkı ayırma kuralısıkı çalışmaksıkı denetimsıkı disiplinsıksık ağaçlısık ağaçlıksık bağ dokususık çimen parçasıbağlamakbağlamabağlama açınığıbağlama ağızlığıbağlama barınağıbağlama bileziğibağlambağlam değiştirmesibağlam duyarsızbağlam erkesibağlam kaydıbağlabağlaçbağlaç asıntısıbağlaç deyimibağlaç görevi gören kip