sıkı ağızlı ne demek?
- Gizli kalması gereken şeyleri başkasına söylemeyen, sır tutabilen ketum
Bir şey var ana ama, sen babamdan daha sıkı ağızlısın, ölsen söylemezsin.
Y. Kemal - Reticent.
sıkı
- Disiplin
- Zorlayıcı durum
- Ağızdan dolma ateşli silahlarda, barut ve kurşunun üstünden namluya sokulup bastırılan bez ve kağıt parçaları vb. şeylerin tümü
- Güçlü ve çabuk, hızlı
- Dar
- İyice sıkıştırılmış, doldurulmuş, tıkız, gevşek olmayan.
- Zorlu, güçlü ve etkili
- Dikkatli, titiz ve göz yummadan uygulanan
- İlkelerine çok bağlı, hoşgörüsü olmayan, katı.
- Yoğun
sıkı ayırma kuralı
- (...) biçimindeki kipler mantığı çıkarım kuralı.
- Strict detachment rule
ağızlı
- Ağzı herhangi bir biçimde olan.
- Mouthed.
- Stomatous
- Stomatic
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sıkısıkı ayırma kuralısıkı bağ dokusıkı bağlamaksıkı bağlantısıkı bağlısıkı basmaksıkı çalışmaksıkı denetimsıkı disiplinsıksık ağaçlısık ağaçlıksık bağ dokususık çimen parçasıağızlıağızlıkağızlık takmakağızlıkçıağızlıkçılıkağızlıkeğrisiağızlıklıağızlakağızlamaağızlamakağızlandırmaağızlaşmaağızağız açıklığıağız açınığıağız açısıağız açısı atardamarı