sık çimen parçası ne demek?
Hassock.
sık
- Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı.
- Çok bulunan, çok rastlanan.
- Kısa zaman aralıklarıyla, az aralıklarla.
- Aralıksız olarak, aralarında az aralık bırakarak.
Dense.
Close.
Thick.
Often.
Frequent.
Thickly.
sık ağaçlı
Thicketed.
çimen
- Kendiliğinden yetişmiş çim
- Çemen.
- Yeşillik, kendi kendine biten ot.
Grass.
Lawn.
Meadow grass.
Bent.
Bent grass.
Divot.
Greensward.
parçası
Piece, bit, cut, fragment, part, component, passage, attachment, batch, cake, cantle, dribblet, driblet, fraction, item, lump, moiety, morsel, patch, portion, scrap, segment, shred, snatch, tool.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sıksık ağaçlısık ağaçlıksık bağ dokususık dikilmişsık dişlisık dişli taraksık dokusık dokunmuş bezsık gidilen yerSIsı birimlerisıabSIADHsıbaçimençimen döşemekçimen ördeğiçimen parçasıçimen topağıçimen yeşiliçimenle kaplamak veya kaplanmakçimenliçimenli yolçimenlikçimekçimçim alançim alan bakıcısıçim biçme makinesiçim çim