sıkı çalışmak ne demek?
- Plod away.
plod
- Esir gibi çalışmak
- Zahmetle ve gayretle başarıya ulaşmak
- Ağır ağır ve zorla yürümek
- İsteksizce çalışmak
- Zahmetli yürüyüş veya iş
- Zahmele atılan ağır adımların sesi
- Ağır ilerlemek
sıkı
- Disiplin
- Zorlayıcı durum
- Ağızdan dolma ateşli silahlarda, barut ve kurşunun üstünden namluya sokulup bastırılan bez ve kağıt parçaları vb. şeylerin tümü
- Güçlü ve çabuk, hızlı
- Dar
- İyice sıkıştırılmış, doldurulmuş, tıkız, gevşek olmayan.
- Zorlu, güçlü ve etkili
- Dikkatli, titiz ve göz yummadan uygulanan
- İlkelerine çok bağlı, hoşgörüsü olmayan, katı.
- Yoğun
sıkı ağızlı
- Gizli kalması gereken şeyleri başkasına söylemeyen, sır tutabilen ketum
- Reticent.
çalışmak
- Bir şeyi oluşturmak veya ortaya çıkarmak için emek harcamak.
- Herhangi bir iş üzerinde olmak.
- İşi veya görevi olmak, bulunmak
- Makine veya aletler işe yarar durumda olmak veya işlemekte bulunmak.
- Bir şeyi yapmak için gereken çarelere başvurmak, o şeyi gerçekleştirmek için kendini zorlamak, çaba harcamak
- Bir şeyi öğrenmek veya yapmak için emek vermek
- Aim, aim at.
- Work.
- Catch.
- Study.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
sıkısıkı ağızlısıkı ayırma kuralısıkı bağ dokusıkı bağlamaksıkı bağlantısıkı bağlısıkı basmaksıkı denetimsıkı disiplinsıksık ağaçlısık ağaçlıksık bağ dokususık çimen parçasıçalışmakçalışmaktaçalışmaçalışma akımıçalışma alanıçalışma alışkanlığıçalışma artık çalışma tüzüğüçalışçalışa çalışa gidermekçalışabilirlikçalışabilirlik süresiçalışacak duruma getirmek