bağlama ne demek?
- Üç çift telli olan ve mızrapla çalınan bir saz.
- Yapılarda duvarları birbirine bağlayan kiriş, putrel vb.
- Bağlamak işi.
- Bağ, bağlayan şey.
- Bitkiyi bağ ile sarma.
- Kan damarını bağ ile sıkmak.
- Halatların sıkı sıkıya bağlanması.
- Türk edebiyatında kitap yazma, eser telif etme.
- Connecting.
- Affiliation.
- Attribution.
- Coupling.
- Fastening.
- Fixture.
- Immobilization.
- Lacing.
- Lashing.
- Folk instrument with three double strings.
- Attachment.
- Binding.
- Tying.
- Brace.
- Crossbeam.
- An instrument with three double strings.
- Linkage.
- Mooring.
- Switching.
- Binding joist.
- Accouplement.
- Tieing up.
- Adhesion.
- Conclusion.
- Assembly.
- Connection.
- Connexion.
- Linking.
- Chord.
- Joining.
- Locking.
- Fixing.
- Splicing.
- Engagi.
bağlama açınığı
- Bir bileşimin iki öğesi arasına girerek söylemeyi kolaylaştıran açınık: Gel-i-yor kelimesindeki i gibi.
- Voyelle de liaison
bağlama ağızlığı
- Lavabo, bulaşık teknesi v.b. araçların kirli su döşemesine bağlanmalarında kullanılan pirinç boru parçası.