ağızlık takmak ne demek?
- Muzzle.
ağızlık
- Bir şeyin başladığı yer
- Huni
- Bir ucuna sigara takılan, öbür ucundan nefes çekilen çubuk biçimindeki araç
- Nefesli çalgılarda ağza gelen yer.
- Yemiş küfelerinin üzerine yapraklı dallarla yapılan kapak.
- Kuyu bileziği.
- Su tesisatında su alıp vermeye yarayan vanalı uç.
- Hayvanın ısırmasına, zararlı bir şey yemesine engel olmak için ağzına takılan tel, deri vb. kafes.
- Dokumacılıkta çözgünün açılıp kapandığı ve içinde mekiğin geçtiği yer.
- Telefon vb. cihazlarda ağza yaklaştırılan bölüm.
ağızlıkçı
- Ağızlık yapan veya satan kimse.
takmak
- Bir şeyi başka bir yere uygun bir biçimde tutturmak, iliştirmek, geçirmek
- Düğün vb. törenlerde takı armağan etmek.
- Ad, lakap koymak
- Kuşanmak.
- Kendisiyle birlikte götürmek, yanına almak veya arkasından izletmek
- Biriyle olumsuz olarak uğraşmak.
- Borç bırakmak
- Önemsemek, önem vermek, tınmak.
- Thread.
- Stock.