küçük delik ne demek?
- Eyelet, pinhole.
küçük defterdar
- Bk. Anadolu defterdarı.
küçük değerli şey
- Nugget.
delik
- Dar, küçük açıklık.
- Dar, küçük çukur
- Küçük hayvan yuvası.
- Delinmiş olan
- Cezaevi.
- Filmin ya da mıknatıslı kuşağın çeşitli sinema araçlarında düzenli yürümesini sağlamak amacıyla, bu araçlardaki dişlere uygun biçimde tek ya da iki yanında, düzenli aralıklarla uzunlamasına sıralanan belirli boy ve biçimdeki boşluklar.
- Hurma ve yağdan yapılan bir yemek.
- Hollow.
- Opening.
- Aperture.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
küçük defterdarküçük değerli şeyküçük deniz yitircesiküçük dereküçük dereceyleküçük dağları ben yarattım demekküçük daireküçük daire testeresiküçük dalgaküçük dalgiçkusuküçükküçük abdestküçük adküçük adamküçük agaçküçük ağaçkakanküçük ağızlıkküçük ahenk kaidesiküçük ahırbeyiküçük aileküçücükküçücük ama çok etkili şeyküçücük kalmış parçaküçücük şeyküçücüklükdelikdelik açan kurtçukdelik açarak batırmakdelik açıklığıdelik açmadelik açmakdelik akımıdelik akimidelik aralığıdelik büyükdelideli alacasıdeli arlanmaz, soyu arlanırdeli baldeli baş hastalığı