küçük ahenk kaidesi ne demek?
- Bk. küçük ünlü uyumu
küçük ünlü uyumu
- Türkçe bir kelimede düz ünlülerden (a, e, ı, i) sonra düz ünlülerin, yuvarlak ünlülerden (o, ö, u, ü) sonra dar yuvarlak (u, ü) veya düz geniş (a, e) ünlülerin gelmesi, küçük sesli uyumu: Evler. Etek. Salkımlar. Ördek, Okul, Sucuların gibi.
- (Derleme.. dudak uyumu, dudak uyumu kanunu, küçük ahenk kanunu, dudak benzeşmesi, düzlük yuvarlaklık uyumu) Türkçe bir sözcükte, düz ünlüden sonra düz ünlünün; yuvarlak bir ünlüden sonra, dar yuvarlak veya geniş düz ünlünün gelmesi: Evler, etek, salkımlar, ördek, oğlak, uzak, odun, oluk, çocuk, üzgün vb.
- Labial harmony, labial asssimilation.
- Harmonie labiale, assimilation lablale
küçük
- Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı
- Yaşı daha az olan
- Niceliği az olan
- Niteliği aşağı olan, bayağı.
- Geri aşamada.
- Değersiz, önemsiz
- Büyümesini, gelişmesini henüz tamamlamış olan
- Kısık, parlak olmayan(ses)
- Small.
- Little.
küçük abdest
- Çiş, idrar, hacet.
ahenk
- Çalgılı eğlence, saz takımınca icra edilen beste.
- Sesler arasında uygunluk, düzen, makam.
- Renkler arasında uygunluk.
- Kasıt, niyet.
- Düzgün tarz ve gidiş.
- Uyum
- Uyuşma, anlaşma, uzlaşma
- Çalgılı eğlence
- Temel ses ile bir arada tınladığında uyum sağlayabilen, armonik ya da inarmonik olabilen ses ve bu sesin temel ses ile beraber tınlaması.
- Bk. ezgi
kaide
- Kural
- Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne, ayaklık, duraç, taban, ayaklık
- Kalça.
- Bk. kanon
- Bk. altlık
- Kural.
- 1. oturan. 2. temel, esas. 3. başkent.
- Esas. Temel. Düstur. Nizam. Yol. Ayaklık.
- Pedestal.
- Rule kural.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
küçükküçük abdestküçük adküçük adamküçük agaçküçük ağaçkakanküçük ağızlıkküçük ahırbeyiküçük aileküçük ak balıkçılküçücükküçücük ama çok etkili şeyküçücük kalmış parçaküçücük şeyküçücüklükahenkahenk almakahenk durağıahenk ilmiahenk kaidesiahenk kurmakahenk öbeğiahenk saglaahenk sağlaahenk sağlamakahenahenaşiyanahenbeahencanahendest