küçük dere ne demek?

  1. (en)Rill

rill

  1. Küçük dere.
  2. Derecik, çay

küçük dereceyle

  1. (en)By small degrees

küçük defterdar

  1. Bk. Anadolu defterdarı.

dere

  1. Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu.
  2. Bu akarsuyun yatağı.
  3. İki dağ arasındaki uzun çukur.
  4. Damlarda yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko veya kiremit yol.
  5. Boyu, beslenme teknesi ve aşırı taşkın dışında taşıdığı su niceliği ile en küçük akarsu.
  6. Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu.
  7. (en)To hurt; to harm; to injure.
  8. (en)Harm.
  9. (en)Valley.
  10. (en)Brook.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

küçük dereceyleküçük defterdarküçük değerli şeyküçük delikküçük deniz yitircesiküçük dağları ben yarattım demekküçük daireküçük daire testeresiküçük dalgaküçük dalgiçkusuküçük abdestküçük adküçük adamküçük agaçküçük ağaçkakanküçükküçük ağızlıkküçük ahenk kaidesiküçük ahırbeyiküçük aileküçücükküçücük ama çok etkili şeyküçücük kalmış parçaküçücük şeyküçücüklükderedere alabalığıdere alabaligidere bülbülüdere dam deresidere dokuz gözlüsüdere incir kuşudere iskorpitidere iskorpitigillerdere iskorpitleriderder akapder demezder encodedder hatır
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın