girme imkanı olmak ne demek?
Have access to.
have
- Kabul etmek
- Göz yummak, aldatmak
- Dolandırmak
- Zorunda olmak, bulunmak
- Haiz olmak
- Malik olmak
- Buyurmak
- Anlamak, bilmek
- İzin vermek
- Doğurmak
girme
- Girmek işi.
- Gaz ya da sıvının bir katı içinegirmesi.
- Işınımın ve ışınetkin parçacıkların gereç ve nesnelerden geçmesi.
Entrance.
Entering.
Entry.
Admission.
Trespass.
Ingress.
Intake.
girme fiyatı
- Bk. giriş fiyatı
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
Happen.
Become.