imkanat ne demek?
- Varlığı da yokluğu da mümkün olanlar. Ademle vücudu müsavi olanlar. Var olmasında başkasına muhtaç bulunan şeyler. (Osmanlıca'da yazılışı: imkânat)
imkan
- Olanak.
- Yararlanılan uygun şart veya durum, olanak
- Bk. olanak
- Bk. olumsallık
- Olanak.
- Bk. olanaklılık yöneticisi
- Mümkün olmak. Olacak halde bulunmak. (Bak: Hudus) (Osmanlıca'da yazılışı: imkân)
- Possibility, chance, facility, feasibility, handle, the possible, potentiality.
- Possibility.
imkan tanımak
- Give smb. a show.