imkan ne demek?
- Olanak.
- Yararlanılan uygun şart veya durum, olanak
Bunu bizden gizlemelerinin imkânı var mıdır?
H. C. Yalçın - Bk. olanak
- Bk. olumsallık
- Olanak.
- Bk. olanaklılık yöneticisi
- Mümkün olmak. Olacak halde bulunmak. (Bak: Hudus) (Osmanlıca'da yazılışı: imkân)
- Possibility, chance, facility, feasibility, handle, the possible, potentiality.
- Possibility.
olanak
- (Nesnel olarak) Belli koşullarda gerçek olabilecek olan.
- (Öznel olarak) Belli varsayımlar koyarak gerçekleşebileceği düşünülen şey.
- Yararlanılan uygun şart veya durum, imkân
- Olabilirlik; bir şeyin olabilir oluşu.
- Facility.
- The possible.
- Handle.
- Potentiality.
- Scope.
- Possibility.
imkan tanımak
- Give smb. a show.
imkan vermek
- Olanak sağlamak. Bir işin olmasına elverişli ortamı hazırlamak.
- Pave the way for.