çok ağır olmak ne demek?
- Weight a ton.
weight
- Gramajını artırmak
- Önem, ehemmiyet
- Ağırlık yapmak, ağırlaştırmak
- Ağırlık, siklet
- Tartı, vezin
- Yük, sıkıntı
- Tesir, itibar, nüfuz
- Dirhem
- Ağır cisim
- İstatistik bağıl değer
çok ağır alçalma
- Deniz yüzünün kıyılara göre bağıl alçalması.
- Secular sinking.
- Sôkulare Senkung
- Affaisement séculaire
çok ağır iş
- Slavery
ağır
- Yavaş
- Yoğun
- Fiziksel nedenlerden dolayı güç işiten (kulak)
- Değeri çok olan, gösterişli
- Keskin, boğucu (koku)
- Kısık, alçak
- Yavaş bir biçimde
- Sindirimi zor (yiyecek)
- Ağır sıklet
- Tartıda çok çeken, hafif karşıtı.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
çok ağır alçalmaçok ağır işçok ağır şeyçok ağır yükselmeçok ağırçokçok acı biberçok acı çekmekçok acı sözçok acıkmakçok aççok aç olmakçok açılıçok adresli kodçobançoban aldatançoban aldatan kuşuçoban aldatangillerçoban aldatanlarağırağır açınıkağır adımlarla yürümekağır adi yürüyüşağır ağırağır ağır demeli, çabuk çabuk yemeliağır ağır gezinmekağır ağır gitmekağır ağır konuşmaağır ağır oturmakağıağı ağacıağı bakısıağı balıkçılığıağı çiçeği