ağı bakısı ne demek?
- Ağılanan civcivin, yaşayıp yaşamadığına bakılarak geleceği okuma işi. bk. bakı, horoz bakısı.
- Bengemancy.
- Bengemancie
ağı balıkçılığı
- Poison fishing
ağı
- Zehir.
- Bir organizmayı tedirgin eden ya da öldüren özdek.
- Bir metal ya da alaşımın niteliğini bozan özdek.
- Bir tezgenin etkinliğini azaltan ya da yok eden özdek.
- Network of.
- Venom.
- Poison.
- Venom zehir.
bakı
- Özellikle dağlık yörelerde bir yamacın güneş ışınlarına, güneye veya kuzeye karşı konumunu belirleyen, bunun sonucu olarak da doğal şartlarını tespit eden durumu.
- Denetleme.
- Fal.
- Her yörede, özellikle dağlık yörelerde bir yamacın güneş ışınlarına, güneye ya da kuzeye karşı konumunu belirleyen ve bu nedenle doğal koşullarını saptayan durumu.
- Ağlayan. (Osmanlıca'da yazılışı: bâkî)
- (C.: Buk'an) Medine şehrinde bir makbere yeri. (Osmanlıca'da yazılışı: bakî')
- Aspect.
- Fortune fal.
- Inspection teftiş.
- Exposition "topographique"