çok ağır iş ne demek?
- Slavery
slavery
- Esir tutma
- Ağır iş, angarya
- Bendelik, halayıklık
- Kölelik, esirlik
- Çok ağır iş
- Kölelik sistemi.
- Esaret, kulluk
çok ağır alçalma
- Deniz yüzünün kıyılara göre bağıl alçalması.
- Secular sinking.
- Sôkulare Senkung
- Affaisement séculaire
çok ağır olmak
- Weight a ton.
ağır
- Yavaş
- Yoğun
- Fiziksel nedenlerden dolayı güç işiten (kulak)
- Değeri çok olan, gösterişli
- Keskin, boğucu (koku)
- Kısık, alçak
- Yavaş bir biçimde
- Sindirimi zor (yiyecek)
- Ağır sıklet
- Tartıda çok çeken, hafif karşıtı.
iş
- Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma
- Bir değer yaratan emek.
- Birinden istenen hizmet veya birine verilen görev
- Sanayi, ticaret, tarım, maliye vb. alanlara ilişkin ekonomik etkinliklerin bütünü.
- Kamu yararına yapılan işler.
- Herhangi bir yere düzen verici, günlük yaşayışı sağlayıcı her türlü çalışma.
- Geçim sağlamak için herhangi bir alanda yapılan çalışma, meslek
- İş yeri
- Bir mal veya hizmet üretmek için harcanan emek.
- Tarım, sanayi ve hizmetler gibi çeşitli iktisadi alanlarda yürütülen etkinlikler.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
çok ağır alçalmaçok ağır olmakçok ağır şeyçok ağır yükselmeçok ağırçokçok acı biberçok acı çekmekçok acı sözçok acıkmakçok aççok aç olmakçok açılıçok adresli kodçobançoban aldatançoban aldatan kuşuçoban aldatangillerçoban aldatanlarağırağır açınıkağır adımlarla yürümekağır adi yürüyüşağır ağırağır ağır demeli, çabuk çabuk yemeliağır ağır gezinmekağır ağır gitmekağır ağır konuşmaağır ağır oturmakağıağı ağacıağı bakısıağı balıkçılığıağı çiçeği