ağır ağır oturmak ne demek?
- Plonk oneself down.
plonk
- Güm diye, küt diye, bam diye, tam yerine, tam ortasına
- Düşmek, çarpmak, vurmak, patlamak, gümlemek, kötü çalmak
ağır ağır demeli, çabuk çabuk yemeli
- Yemeği çabuk yemelisin, dediğinin anlaşılabilmesi için de sözleri tane tane ve yavaş yavaş söylemelisin.
ağır ağır gezinmek
- Stroll.
ağır
- Yavaş
- Yoğun
- Fiziksel nedenlerden dolayı güç işiten (kulak)
- Değeri çok olan, gösterişli
- Keskin, boğucu (koku)
- Kısık, alçak
- Yavaş bir biçimde
- Sindirimi zor (yiyecek)
- Ağır sıklet
- Tartıda çok çeken, hafif karşıtı.
oturmak
- Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek
- Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak
- Uygun gelmek, ölçüleri tam olmak
- Bir yerde sürekli olarak kalmak, ikamet etmek
- Hiçbir iş yapmadan boş vakit geçirmek, boş durmak.
- Toprak veya yapı çökmek, aşağı inmek.
- Biriyle beraber yaşamak
- Bir işi yapmakta olmak, bir işe başlamak üzere olmak
- Sit down.
- Be seated.