ağır ağır gezinmek ne demek?
Stroll.
ağır ağır gitmek
Cruise.
ağır
- Yavaş
- Yoğun
- Fiziksel nedenlerden dolayı güç işiten (kulak)
- Değeri çok olan, gösterişli
- Keskin, boğucu (koku)
- Kısık, alçak
- Yavaş bir biçimde
- Sindirimi zor (yiyecek)
- Ağır sıklet
- Tartıda çok çeken, hafif karşıtı.
ağır
- Yavaş
- Yoğun
- Fiziksel nedenlerden dolayı güç işiten (kulak)
- Değeri çok olan, gösterişli
- Keskin, boğucu (koku)
- Kısık, alçak
- Yavaş bir biçimde
- Sindirimi zor (yiyecek)
- Ağır sıklet
- Tartıda çok çeken, hafif karşıtı.
gezinmek
- Eğlenmek, vakit geçirmek için gezmek, dolaşmak, seyran etmek
- Belirli bir çevre içinde gezip durmak
- Özellikle doğaçtan yapılan müzikte, ezgiyi belli bir makam anlayışı içinde değişik perdeler üzerinde çalmak, dolaşmak.
Bat around.
Walk about.
Walk around.
Wander about.
Wander.
Stroll.
Hang around.