çıkar sağlamak ne demek?
- Profit from, take advantage of, suck advantage out of, capitalize.
çıkar
- Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar
- Menfaat.
- Self.
- Capital.
- Expedience.
- Expediency.
- Grist to the mill.
- Number one.
- Stake.
- Convenience.
çıkar budak
- Çevresi ile bağlantısı zayıflayan ve bazı ağaç türlerinde kendiliğinden düşebilen budak türü.
sağlamak
- Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek
- Elde etmek, sahip olmak
- Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak.
- Öndeki aracın sağından ilerleyerek önüne geçmek.
- Tekeffül etmek.
- Ensure.
- Supply.
- Find.
- Accommodate.
- Accommodate smb.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
çıkarçıkar budakçıkar çevreleriçıkar grubuçıkar hesabıçıkar kümesiçıkar politikasıçıkar yolçıkarançıkarbudakçıkacakçıkacak olançıkaççıkagelmeçıkagelmeksağlamaksağlamasağlama almaksağlama bağlamaksağlama bölümüsağlama damgasısağlamsağlam açınınıksağlam adımlarla ilerlemeksağlam alacaklısağlam ayakkabı değilsağlasağlak