maruz kalan ne demek?
- Subject to.
subject
- Özne
- Nesne
- Vatandaş
- To (birini) (olumsuz bir şeye) maruz bırakmak.
- (birine) (olumsuz bir şey) yapmak
- Denek
- Konu
- Ders
- Mecbur etmek, boyun eğdirmek, maruz bırakmak, etmek, çektirmek
- Kul, bende
maruz kalarak
- Exposing
maruz kal
- Expose to
kalan
- Kalma işini yapan.
- Artan, mütebaki
- Bir çıkarmanın sonucu.
- Bölme işleminde bölünenden artan sayı.
- Bakıyye (bk. artan, artık).
- The sea otter.
- Remaining.
- Left behind.
- Residual.
- Residuary.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
maruz kalarakmaruz kalmaruz kalınan dozmaruz kalmamaruz kalma sınırımaruzmaruz bırakmakmaruz bulunmakmaruz kalmakmaruz tarafmarubeni corporationmarufmarufatmarufemarufi cihankalankalan borçlarkalan disk süresikalan her bayrakkalan kartkalan kökkalan ostenitkalan parçakalan sürekalan terimli taylor açılımıkalakala azarkala ı hakaniyyekala kalakalaazar