maruz bırakmak ne demek?
- Bir olay ya da durum karşısında ya da etkisinde bırakmak.
Türk Cumhuriyeti varlığını, istikbalini safsatalarla tehlikeye maruz bırakamaz.
Y. K. Karaosmanoğlu - Expose, subject, subjugate.
maruz
- Bir olayın, bir durumun etkisinde veya karşısında bulunan
- Arz edilen, sunulan, verilen.
- Bir şeyin etkisine uğramak veya uğratmak. (Osmanlıca'da yazılışı: ma'ruz)
- Submitted.
- Exposed.
- Subject.
- Liable.
- Exposed to.
- Open to.
- Subjected to.
maruz bulunmak
- Bir olayın veya bir durumun etkisinde bulunmak
- Bkz. maruz olmak
bırakmak
- Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak.
- Koymak
- Bir işi başka bir zamana ertelemek.
- Unutmak.
- Bulunduğu yeri veya durumu değiştirmemek.
- Saklamak, artırmak.
- Bir işin sorumluluğunu, yükümlülüğünü başkasına vermek, görevlendirmek
- Engel olmamak
- Break oneself of a habit.
- Leave.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
maruzmaruz bulunmakmaruz kalmaruz kalanmaruz kalarakmaruz kalınan dozmaruz kalmamaruz kalma sınırımaruz kalmakmaruz tarafmarubeni corporationmarufmarufatmarufemarufi cihanbırakmakbırakmak koyvermekbırakmabırakma alanlarıbırakma bedelibırakma gölgesibırakma kirişibırakbırak allah aşkınabırak allahını seversenbırak artıkbırak konuşsunbırahe