subject ne demek?
- Denek
- Konu
- Özne
- Ders
- Mecbur etmek, boyun eğdirmek, maruz bırakmak, etmek, çektirmek
- Kul, bende
- Nesne
- Ders, ders konusu
- Maruz olan kimse, hedef
- Uyruk, tebaa
- Neden
- Hükmü altına almak, itaat ettirmek, boyun eğdirmek, arz etmek, sunmak
The Romans subjected the Greeks to their rule. / Romalılar, Yunanlıları kendi buyruğu altına aldılar.
- Vatandaş
a British subject / Britanya vatandaşı
- Dürtü
- Buyruk altındaki
- To (birini) (olumsuz bir şeye) maruz bırakmak.
Don't subject yourself to this. / Kendini buna maruz bırakma.
- (birine) (olumsuz bir şey) yapmak
They subjected him to torture. / Ona işkence ettiler.
denek
- Üzerinde deney yapılan (canlı veya şey).
- Üzerinde, deney, araştırma, ölçme, sayısal işlem ve değerlendirme yapılan kimse ya da şey.
- Experimental.
- Subject.
- Test subject.
- Reagent.
- Guinea-pig.
- Bale.
- Guinea pig.
subject arrangement
- Konu yerleştirmesi
subject authority file
- Konu kaynak dizimi