kasvet vermek ne demek?
- Sıkıntı vermek.
sıkıntı
- İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet
- Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, meşakkat, mihnet
- Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı
- Darlık, yokluk
- Sorun, problem, mesele
- Müzâyaka.
- Boredom.
- Heebie-jeebies.
- Bore.
- Megrims.
kasvet çökmek
- Bkz. kasvet basmak
- İçi daralmak, çok sıkılmak.
kasvet
- Sıkıntı, iç sıkıntısı.
- Katılık.
- Sullenness.
- Heebie-jeebies.
- Desolation.
- Dole.
- Overcast.
- Depression.
- Gloom.
- Gloominess.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kasvet çökmekkasvetkasvetbahşkasvetefzakasvetengizkasvetlekasvetlikasvetli havakasvetli örtükasvetli yerkasverekasvakaskas ağrısıkas atrofisikas aygıtıkas bölütüvermekvermek istememekvermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağıverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious