kasvet çökmek ne demek?
- İçi daralmak, çok sıkılmak.
Gündüzün bu saatinde tiyatroya ağır bir kasvet çökmüş.
P. SafaHiçbir şey yapasım yok, kasvet çöktü.
- - Bkz. kasvet basmak
kasvet
- Sıkıntı, iç sıkıntısı.
- Katılık.
- Sullenness.
- Heebie-jeebies.
- Desolation.
- Dole.
- Overcast.
- Depression.
- Gloom.
- Gloominess.
kasvet vermek
- Sıkıntı vermek.
çökmek
- Bulunduğu düzeyden aşağı inmek, çukurlaşmak.
- Üzerinde bulunduğu yere yıkılmak.
- Çömelmek
- Oturmak, birdenbire oturmak
- Deve, sığır vb. olduğu yere oturmak
- Şakak, avurt vb. içeri doğru girmek, çukurlaşmak
- Basmak, yayılmak
- Sis, duman vb. inerek kaplamak
- Bend.
- Collapse.