verme ne demek?
- Vermek işi.
Evolution.
Conferment.
Lodgment.
Rendering.
Supply.
Giving.
Cession.
Dation.
Deliverance.
Dotation.
Expense.
Feeding.
Granting.
Issuance.
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
Bring.
verme aralığı
Export range
verme durumu
- Bk. yönelme durumu