vermek istememek ne demek?
- Begrudge
begrudge
- Kıskanmak, çekememek
- Çok görmek, gözü kalmak, haset etmek
- Vermek istememek
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.
verme
- Vermek işi.
- Evolution.
- Conferment.
- Lodgment.
- Rendering.
- Supply.
- Giving.
- Cession.
- Dation.
- Deliverance.
istememek
- Be undesirous of.