karakola düşmek ne demek?
- Herhangi bir suç dolayısıyla karakolluk olmak.
karakol
- Güvenliği sağlamakla görevli kimselerin bulunduğu yapı
- Huzuru ve güvenliği sağlamak için hükûmete bağlı her türlü silahlı kuvvet, kol, devriye.
- Hükümetçe silâhlı olarak dolaştırılan türlü güvenlik kuvvetleri.
- Güvenlik kuvvetlerinin yerleşmiş bulundukları konut.
- Post.
- Station.
- Police station.
- Patrol.
- Outpost devriye.
- Central police station.
karakol gemisi
- Kara sularında güvenliği sağlamak ve gözcülük yapmak için dolaşan küçük gemi.
- Coast-guard ship.
- Patrol vessel.
- Guard boat.
- Patrol boat.
- Picket boat.
düşmek
- Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek
- Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek
- Yere devrilmek, yere serilmek.
- Hava taşıtları kaza sonucu hızla yere inerek çarpmak.
- Vücuda bol gelen giysi aşağı kaymak.
- Yağmak.
- Vurmak, değmek, rastlamak
- Vakti gelmeden ölü doğmak.
- Sâkıt olmak, sukut etmek.
- Arkasından gitmek, peşini bırakmamak
Türetilmiş Kelimeler (bis)
karakolkarakol gemisikarakol gezmekkarakol hattıkarakol kayıt defterikarakocakarakoçkarakakarakabarcıkkarakaçankarakafeskarakalemkarakara adamıkara afrikakara ağaçkakankara ağızlıdüşmekdüşmek sukut etmekdüşmek üzere olmakdüşmedüşme alçalmadüşme dengesidüşme eğilimi olandüşme hastalığıdüşmandüşman ağzıdüşman başınadüşman çatlatmakdüşman düşmana gazel okumazdüşdüş azmasıdüş bakısıdüş çalışmasıdüş eylemek