kara ne demek?
Kökeni: Arapça
- En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı.
Kara gözlüm efkârlanma gül gayri / İbibikler öter ötmez ordayım
B. S. Erdoğan - Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü, toprak.
Havamız da, karamız da, denizlerimiz de kirli olduğuna göre...
H. Taner - Kara renk; üzerine düşen bütün ışığı soğuran cisimlerin rengi.
- Bahçe ve bostan içindeki su arkı.
- Yüz kızartıcı durum, leke.
- Kötü, uğursuz, sıkıntılı
- En koyu renk, siyah.
- Bu renkte olan
- Zenci, esmer.
- Su kabakları.
- Esmer.
- İftira.
Dark.
Overland.
Sable.
Territorial.
Sooty.
Earth.
Ground.
Ivory-black.
Land.
Shore.
Smut.
Terra firma.
Nigr-.
Blot.
Mainland.
Terrestrial.
Black and dry land.
Shore continent.
Biosphere.
Iron Bracelet.
-working; -producing; -energetic.
Steel bangle worn on the right wrist by Sikhs.
China'.
Empty of China.
Black.
Empty.
Noir
kara adamı
Landlubber.
kara afrika
Black Africa.