kalabalık ağızlı ne demek?
- Geveze, bilir bilmez konuşan
İkinci maznun kalabalık ağızlı bir koltukçu idi.
Ö. Seyfettin
kalabalık
- Çok sayıda insan topluluğu
- Gereksiz, karışık şeyler topluluğu.
- Sayıca çok
Crowded.
Multitudinous.
Thronged.
Populous.
Congested.
Rush-hour.
Cohort.
kalabalık etmek
- Gereksiz olarak yer doldurmak.
Congest.
Overcrowd a room.
Throng.
ağızlı
- Ağzı herhangi bir biçimde olan.
Mouthed.
Stomatous
Stomatic
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kalabalıkkalabalık etmekkalabalık evkalabalık görünçlükkalabalık kavgakalabalık mitingkalabalık semtkalabalık yapmakkalabalık yılgısıkalabalık zamanıkalabalığı dağıtmakkalabalığı durdurmak için kurulan barikatkalabakalabakağızlıağızlıkağızlık takmakağızlıkçıağızlıkçılıkağızlıkeğrisiağızlıklıağızlakağızlamaağızlamakağızlandırmaağızlaşmaağızağız açıklığıağız açınığıağız açısıağız açısı atardamarı