kalabalık etmek ne demek?
- Gereksiz olarak yer doldurmak.
Şu koltuk salonda boşuna kalabalık ediyor.
- Congest.
- Overcrowd a room.
- Throng.
kalabalık ev
- Warren.
kalabalık ağızlı
- Geveze, bilir bilmez konuşan
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kalabalık evkalabalık ağızlıkalabalık görünçlükkalabalık kavgakalabalık mitingkalabalıkkalabalık semtkalabalık yapmakkalabalık yılgısıkalabalık zamanıkalabalığı dağıtmakkalabalığı durdurmak için kurulan barikatkalabakalabaketmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme