kalabalık zamanı ne demek?
- Rush hour.
rush
- Acele ettirmek
- Atılmak, düşünmeden girişmek, aceleye getirmek
- Sıkboğaz etmek, sıkıştırmak
- Hücum etmek, saldırmak
- Yetiştirmek, çabucak halletmek
- Üstüne çullanmak
- Acele etmek
- Koşturmak, acele ettirmek
- Şiddetli esmek, hızlı akmak
- Koşmak, hızla yürümek
kalabalık ağızlı
- Geveze, bilir bilmez konuşan
kalabalık etmek
- Gereksiz olarak yer doldurmak.
- Congest.
- Overcrowd a room.
- Throng.
zamanı
- Breathing space.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kalabalık ağızlıkalabalık etmekkalabalık evkalabalık görünçlükkalabalık kavgakalabalıkkalabalık mitingkalabalık semtkalabalık yapmakkalabalık yılgısıkalabalığı dağıtmakkalabalığı durdurmak için kurulan barikatkalabakalabakzamanızamanı avlamakzamanı belirsizzamanı bildirmekzamanı dolmakzamanı gelincezamanı gelmedenzamanı gelmişzamanı gelmişkenzamanı halzamanzaman adamızaman akorduzaman alanzaman algısı