haşri azam ne demek?
- Kıyamet koptuktan sonraki en büyük haşir, içtima. (Osmanlıca'da yazılışı: haşr-i a'zam)
haşri cismanı
- Cisimle, cesedle dirilme. Bedenlerin ve vücudların haşri. (Sual: Kusurlu, noksaniyetli, mütegayyir, kararsız, elemli cismaniyetin ebediyetle ve cennetle ne alakası var? Madem, ruhun ali lezaizi vardır; ona kafidir. Lezaiz-i cismaniyye için bir haşr-ı cismani neden icabediyor?Elcevab: Çünki: Nasıl, toprak; suya, havaya, ziyaya nisbeten kesafetli, karanlıklıdır... fakat, masnuat-ı İlahiyyenin bütün envaına menşe' ve medar olduğundan bütün anasır-ı sairenin manen fevkine çıktığı gibi.. hem kesafetli olan nefs-i insaniyye: sırr-ı camiiyyet itibariyle, tezekki etmek şartiyle bütün letaif-i insaniyyenin fevkine çıktığı gibi.. öyle de, cismaniyyet en cami', en muhit, en zengin bir ayine-i tecelliyat-ı Esma-i İlahiyyedir. Bütün hazain-i rahmetin müddeharatını tartacak ve mizana çekecek aletler, cismaniyettedir. Mesela: Dildeki kuvve-i zaika, rızk zevkinde enva-i mat'umat adedince mizanlara menşe' olmasaydı; herbirini ayrı ayrı hissedip tanımazdı, tadıp tartamazdı. Hem, ekser Esma-i İlahiyyenin tecelliyatını hissedip bilmek, zevkedip tanımak cihazatı, yine cismaniyettedir. Hem, gayet mütenevvi ve nihayet derecede ayrı ayrı lezzetleri hissedecek istidatlar, yine cismaniyettedir. Madem şu kainatın Sanii, şu kainatta bütün hazain-i rahmetini tanıttırmak ve bütün tecelliyat-ı esmasını bildirmek ve bütün enva-ı ihsanatını tattırmak istediğini; kainatın gidişatından ve insanın camiiyyetinden, Onbirinci Söz'de isbat edildiği gibi kat'i anlaşılıyor. Elbette şu seyl-i kainatın bir havz-ı ekberi ve bu kainat tezgahının işlediği mahsulatın bir meşher-ı a'zamı ve şu mezraa-i dünyanın bir mahzen-i ebedisi olan dar-ı saadet, şu kainata bir derece benziyecektir. Hem cismani, hem ruhani bütün esasatını muhafaza edecektir. Ve O Sani-i Hakim ve o Adil-i Rahim; elbette cismani aletlerin vezaifine ücret olarak ve hidematına mükafat olarak ve ibadat-ı mahsusalarına sevab olarak, onlara layık lezaizi verecektir. Yoksa hikmet ve adalet ve rahmetine zıt bir halet olur ki, hiç bir cihetle Onun cemal-i rahmetine ve kemal-i adaletine uygun değildir; kabil-i tevfik olamaz. S.) (Osmanlıca'da yazılışı: haşr-i cismanî)
haşri emvat
- Ölenlerin dirilerek bir araya toplanmaları. (Osmanlıca'da yazılışı: haşr-i emvât)
azam
- Osmanlıca'da yazılışı: a'zam.
- Büyük, çok büyük.
- Ulu.
- Kin, husumet, adavet, garaz, fena niyet.
- En büyük, daha büyük.
- Very big, bigger, the biggest.