azametle dalgalanmak ne demek?
Flaunt.
azametle yürümek
Flounce, stalk, sweep.
azametli
- Ulu, çok büyük.
- Gururlu.
- Görkemli, heybetli.
- Debdebeli.
- Çalımlı, kurumlu
- Mec. Çalımlı, gösterişli, kurumlu, kibirli.
- Büyük, iri yarı.
Great.
Grand.
Arrogant.
dalgalanmak
- Tutarlı olamamak, tutarlı davranışlarda bulunamamak.
- Üzerinde dalga oluşmak
- Renk, ton değiştirmek.
- Hareketli olmak, kıpırdamak
Billow.
Surge.
To wave.
To undulate.
To billow.
To become rough.