haşadı çıkmak ne demek?
- Çok yorulmak.
- Bitkinleşmek.
çok
- Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı
- Aşırı bir biçimde
- Galore.
- Great.
- Handsome.
- Infinite.
- Like blazes.
- Perfectly.
- Power of.
- Profu.
haşa
- Bir durum ya da davranışın kesinlikle kabul edilmediğini anlatır.
- Bir durum veya davranışın kesinlikle kabul edilmediğini anlatan bir söz.
- Dine aykırı görülen bir ihtimalden söz edilirken kullanılan bir söz.
- Asla. Kat'iyyen. Öyle değil. Allah korusun...(manasına söylenir.) (Osmanlıca'da yazılışı: hâşâ)
- (C.: Ehşa) Nefes tutukluğu. (Osmanlıca'da yazılışı: haşâ')
- Shabrack.
- Saddlecloth belleme.
- God forbid ! Never.
haşa sümme haşa
- Öyle olmasına olanak yok, öyle değildir.
çıkmak
- İçeriden dışarıya varmak, gitmek
- Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek
- Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak
- Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek
- Süresi dolduğunda ayrılmak.
- Yapılmak, yürümek.
- Yetişecek ölçüde olmak.
- Eksilmek.
- Exit.
- Point.