hüküm vermek ne demek?
- Iyice düşündükten sonra bir karara vermek.
- Adjudicate.
- Decide.
- Adjudge.
hüküm verme
- Adjudication, rendition.
hüküm verilebilir
- Judicable
vermek
- Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek
- Bırakmak veya bağışlamak
- Ondan bilmek, atfetmek
- Düşünce veya bilgi anlatan şeyleri başkalarına iletmek, bildirmek
- Döndürmek, çevirmek, yöneltmek
- Herhangi bir duruma yol açmak
- Eğlenceli toplantı düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak.
- Topluluk önünde sanatını göstermek, icra etmek.
- Verilen karşılıkla bir kimseyi söylediğine veya yaptığına pişman etmek
- Bring.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
hüküm vermehüküm verilebilirhüküm etmekhüküm fıkrasıhüküm giydirmekhüküm giymekhüküm sürenhükümhüküm süren kraliçehüküm sürmehüküm sürmekhükahükakehükeahükemahükemai işrakiyyunvermekvermek istememekvermeverme aralığıverme durumuverme hedefiverme kaynağıverver kaçver yiyeyim, ört uyuyayım gözle, canım çıkmasınveraveracious